Felsefi
düzeyde başlayan tartışma, şiddetlenerek artıyor. Dün Başbakan ERDOĞAN batı
demokrasilerinde eşine pek rastlanmayan bir çıkış yaptı. Merkez Bankası'nı son
derece sert bir üslupla eleştirdi. Daha önce faiz artışına "ben karşıyım
ama Merkez Bankası özerk, yapacak bir şey yok" diyen Başbakan bu sefer
"yapacak bir şeyler var" manasına gelen söylemlerde bulundu.
Eleştirilerin
merkezinde şu tartışma yatıyor: "Faiz enflasyon mu yaratıyor, yoksa
enflasyonu mu durduruyor ?". Enflasyon maliyet ve talep unsularının ayrı
ayrı ya da beraber çalışarak ürettiği bir sonuç. Faiz de elbette maliyetlerin
içinde önemli bir kalem haline geldi günümüzde. Diğer taraftan aşırı ısınan
ekonomiyi dizginlemek için yükselen enflasyona karşı kullanılam bir silah da
olabiliyor.
Bundan
başka, bir ülkede kambiyo rejimi liberal ise, döviz kaçışını önlemek için
kullanılan bir emniyet aracı da olabiliyor faiz. Uluslararası kuruluşlar böyle
durumda Merkez Bankaları tarafından faizlerin acilen yükseltilmesini
"basiretli ve yerinde adımlar" olarak değerlendiriyor. Yukarıda
bahsedilenleri toparladığımızda, faizi yükseltmek "camı kır düğmeye
bas" işlemi olarak nitelendirilebilir.
Başbakan'ın
"faizi yükselttiler ama fark etmedi, enflasyon yükselmeye devam etti"
eleştirisini de değerlendirmek gerekiyor. Her şeyden önce, TCMB faizi
enflasyonu frenlemek için değil, sermaye kaçışını önlemek için yükseltti.
Elbette döviz kurları hızla yükselirken maliyetleri de artırıyor ve enflasyonu
yükseltiyordu. Ancak birinci öncelik, sermaye kaçışını önlemek, bu sayede döviz
kurlarını yatıştırmaktı. Bu sebeple faiz yükseltmenin enflasyonu durdurmak
amaçlı yapıldığı yorumuna katılmak mümkün değil.
"Zaten
ne zaman tutturdunuz ki enflasyon hedefini ?" çıkışı da özünde haklı bir
şikayeti barındırsa da, enflasyonun yükselmesinden sorumlu olmayan bir kurumun
düşürülmesinden de tek başına sorumlu olmayacağını belirtmek gerekiyor. Burada
TCMB'nin yaptığı tek hata yıllar önce kanununa "fiyat istikrarını sağlama
görevini" eklemiş olması. Halbuki fiyat istikrarı birçok unsurun devreye
girmesiyle sağlanabilir. Merkez Bankası bunu tek başına sağlayacak güçte değil.
Aslına bakarsak hiçbir Merkez Bankasının elinde böyle bir güç yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder